Baş Karıştırıcı Bilim Kurgu Sinemalarını Seven Herkesin Bayılarak İzleyeceği 14 Sinema

James Ward Byrkit’in yazıp yönettiği “Coherence”, bir kuyruklu yıldızın dünyanın yakınından geçişi esnasında bir akşam yemeği için toplanan arkadaş kümesinin başından geçenleri mevzu alıyor. Paralel kainatlar konusundan hoşlananlara bilhassa tavsiye ettiğimiz sinema, kısa müddette kendi hayran kitlesini de oluşturmayı başardı.

Kısa müddette kültleşen bir öbür düşük bütçeli bilim kurgu sineması, direktör Shane Carruth’un yalnızca 7000 dolara mal ettiği “Primer”. Kazara vakit makinesini keşfeden iki bilim beşerinin öyküsünü anlatan sinema, ele aldığı bahse bilimsel açıdan gerçekçi yaklaşması ile dikkat çekiyor.

Direktör William Eubank’in yazıp yönettiği “The Signal”, bilim kurgu ile kaygı tiplerini sentezleyen işlerden hoşlananlara tavsiye edebileceğimiz bir sinema. Seyahatleri esnasında bir bilgisayar dâhisine ilişkin saklı bir alana giren üç arkadaşın öyküsünü anlatan “The Signal”, vakit kavramı ve yanlış yönlendirme hususlarını hayli özgün bir biçimde irdeliyor.

Direktör Richard Linklater’ın (School of Rock, Before Sunset, Boyhood) Philip K. Dick’in birebir isimli romanından uyarladığı bu özgün bilim kurgu sineması, alternatif bir gelecekte, her türlü uyuşturucuya karşı sıkı bir savaş yürüten ABD hükümeti ismine çalışan bir casusun yaşadığı kimlik karmaşasına odaklanıyordu. Başrollerde Keanu Reeves, Robert Downey Jr., Winona Ryder ve Woody Harrelson üzere isimlerin yer aldığı sinema, benzerine kolay kolay rastlayamayacağınız tipten bir seyirlik.

Direktör Darren Aronofsky’nin (“Requiem For a Dream”, “Black Swan”) yazıp yönettiği birinci sineması, paranoyanın pençesindeki bir matematikçinin hayatı sayılarla manalandırmak üzere çıktığı seyahati ele alan, bilim kurgu soslu bir ruhsal tansiyon.

‘Body horror’ alt tipinin ustalarından David Cronenberg’in imzasını taşıyan “Videodrome”, vizyona girdiği periyotta pek ilgi çekmese de ilerleyen yıllarda hak ettiği takipçi kitlesine ulaşmayı başarmış bir başyapıt. Medya sanayisinin tüketicileri üzerinde yarattığı manipülasyonu ele alan sinemadaki kimi sahnelerin midesi hassas izleyicilere nazaran olmadığını da belirtelim.

static-sevilla.abc.es

Direktör Nacho Vigalondo’nun bilim kurgu-korku sineması, vakit paradoksunu irdeleyen sinemaları seven izleyicilerin keyif alacağı bir seyirlik. Ezkaza girdiği bir vakit makinesinin yardımıyla 1 saat geriye ışınlanan bir adamın başına gelen korkutucu olayları anlatan sinema epeyce özgün ve tansiyon yüklü.

Listemizdeki en meşhur sinema, Richard Kelly’nin yazıp yönettiği “Donnie Darko”, lise öğrencisi Donnie’nin ‘dünyanın sonunu’ haber veren dev bir tavşanla karşılaştıktan sonra başına gelenleri anlatan, baş karıştırıcı bir bilim kurgu. Hatta o denli baş karıştırıcı ki, izlemeyenlere sinemanın konusunu özetlemek epeyce sıkıntı. Lakin izledikten ve gerisinde yatan manası irdeledikten sonra yaşanan tatmin değer biçilemez.

Amerikan sineması standartlarına nazaran epeyce düşük bir bütçeyle çekilen bir başka bilim kurgu sineması olan “Time Lapse”, direktör Bradley King’in imzasını taşıyor. Sinemada 24 saat sonrasının fotoğrafını çekebilen bir makine bulan üç arkadaşın kıssası anlatılıyor.

İngiliz direktör Christopher Smith’in yazıp yönettiği “Triangle”, açık denizde geçirdikleri bir kaza sonucunda öbür bir gemiye sığınmak zorunda kalan bir küme arkadaşın tansiyon dolu kıssasını anlatıyor. ‘Zaman döngüsü’ konusunu özgün bir formda ele alan sineması dehşet sinemalarını seven takipçilerimize de tavsiye ediyoruz.

www.imdb.com

Kanada imali bu düşük bütçeli bilim kurgu sinemasında, geçirdiği bir kaza sonucu hafızasını kaybeden bir adamın yaklaştığı herkesin gizemli bir biçimde ölmeye başlamasıyla meydana gelen olaylar anlatılıyor.

Listemizdeki en ‘zor’ sinemalardan biri, direktör Shane Carruth’un (yine burada yer verdiğimiz) “Primer”ın akabinde çektiği ikinci sineması olan “Upstream Color”. Çoğunlukla deneysel sularda yüzen bu anlamlandırması güç sineması ya çok sevecek ya da vakit kaybı olarak nitelendirecekseniz desek yeridir.

Usta direktör David Cronenberg’in imzasını taşıyan “eXistenZ”, yeniden listemizde yer alan “Videodrome” ile akraba sayılabilecek bir sinema. Yakın bir gelecekte, oyuncuların hudut sistemine direkt erişim sağlayıp tüm hislerini yöneten bir görüntü oyununu anlatan sinemanın güçlü oyuncu takımında Jude Law, Jennifer Jason Leigh ve Willem Dafoe üzere isimler bulunuyor.

Baş karıştırıcı bilim kurgu sinemalarından kelam edip de Predestination’a değinmemek olmaz. Kısa müddette gerçek bir kült sinema haline gelmiş olan Predestination, ‘büyükbaba paradoksu’ konusunu ve vakit seyahatini kendine mahsus biçimlerde işleyen savlı bir bilim kurgu. Çeşide ilgi duyup izlememiş okurlarımıza şiddetle tavsiye ediyoruz.